ÇÖL BEDEVİLERİ VE GANİMET







ENFAL:
1. Sana savaş ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin.
41.''Ganimetlerin beşte biri allahın ve peygamberindir"
FETİH:
21. Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki, onlar Allah'ın bilgi ve kudreti dahilindedir. Allah, her şeye kadirdir.

Hadis No : 1090
Ravi: Mücemm'i İbnu Cariye el-Ensari
Tanım: Resulullah (sav) ile birlikte Hudeybiye sulhünde hazır bulunduk. (Sulh yapılıp) oradan döndüğümüz zaman, halk, develerini hızlandırarak (bir yere birikmeye) başladılar. Biz hayretle: "Bu insanlara ne oluyor, (niçin hayvanlarını hızlandırıp bir yere üşüşüyorlar?)" diye sorduk. "Resulullah (sav)'a vahiy gelmiş" dediler. Biz de, halkla birlikte harekete geçip develeri hızlandırdık, ilerleyince Resulullah (sav)'ı Kura'u'l-Gamim denen (Mekke ile Medine arasında Usfan'ın önünde bulanan) yerde bulduk. Devesinin üzerinde duruyordu. Halk toplanınca bize Fetih süresini tilavet buyurdular. Askerlerden biri: "Yani bu sulh bir fetih midir?" dedi. Resulullah (sav): "Evet!" deyip ilaveten: "Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat'a yemin ederim bu bir fetihtir" buyurdu. Süre-i celileyi okumaya devam eden Resulullah (sav): "Allah size, ele geçireceğiniz bol bol ganimetler vaadetmiştir. İman edenler için bir delil olması ve sizi doğru yola ulaştırması için bunları size hemen vermiş ve insanların size uzanan ellerini önlemiştir" mealindeki ayete kadar (Fetih 20) okudu. (Ayet'i kerimede işaret edilen acil ganimetle) Hayber kastediliyordu. Buradan ayrılınca Hayber'e gazveye çıktık. (Elde edilen ganimet) Hudeybiye'ye katılanlara taksim edildi. Bunlar bin beş yüz kişi idi. Bunlardan üç yüzü süvari idi. Ganimet on sekiz hisseye ayrıldı. Süvari olana iki, yaya olana bir hisse verildi."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 155, (2736), Harac 24, (3015)

Hadis No : 1099
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi bir köye varır da orada ikamet ederseniz, hisseniz oradadır. Hangi bir belde de Allah ve Resulü'ne isyan ederse o beldenin beşte biri Allah ve Resulüne aittir ve o (geri) kalan) da sizindir."
Kaynak: Müslim, Cihad 47, (1756); Ebu Davud, Haraç 29, (3036)
                 
Dine iman temelinde yaklaşıldığı için yanlış da olsa bazı şeyler sorgulanmıyor.Hiç unutmam.Bir dindar arkadaşım şöyle demişti:"Kuran'da ay peynirden yapılmıştır dese ben ona inanırım."Böyle olunca da din bir tabu oluyor.

Türk Dil Kurumuna göre savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mallara "ganimet" denilmektedir.Bu nasıl vicdandır ki bu nasıl adalettir ki insanların alın teriyle kazandıklarını zorla ellerinden alıyorsun. Hem öldürüyorsun hem de mal ve mülklerini gasp ediyorsun.Hiç olayın bu boyutunu düşünen oldu mu acaba?

Dikkat edilirse insanlar Kuran'da sürekli savaşa teşvik edilmiş. Gerekçe Allahın dinini yaymak. Bunun karşılığında ganimet ve cennet ödül olarak gösterilmiş. Bakıyoruz peygamberin din yayılmacılığının temelini de ganimetler oluşturmuş.Eğer ganimetler olmasaydı o insanları savaşa götürmek mümkün müydü?
Tamam savaş yapıyorsun ama onların mal ve mülklerine el koyup, çoluk çocuklarını esir alıp, özel işlerinde kullanıp, pazarlarda köle olarak satmak hangi insanlığa sığar.

Alıntıladığım hadiste de görüldüğü gibi ele geçirdiğiniz beldenin beşte biri bana ve Allah'a, diğer kısmı da sizlere aittir diyor. Akıl ve vicdan sahibi insanların şu söylediklerim hususunda birazcık düşünmelerini istiyorum. Bu nasıl bir anlayıştır ki hangi bir köye varırsanız hisseniz oradadır. Orada yaşayan insanlar müşrik de olsa onlar da Allah'ın kulları değil mi? Yıllarca emek vermiş, göz nuru dökmüş bu insanların mallarını mülklerini bir çırpıda ellerinden almak hangi insanlığa sığar.Bu yapılanlar bir yağma ve talan değil midir?

Hep derler ki İslam barış, sevgi ve hoşgörü dinidir. Doğrudur. Ama Mekke'de iken yani güçlü olmadığı bir dönemde bunlar söylenmiş. Medine'ye göç edip güçlendiği zaman da savaşçı bir politika güdülmüş. Gittiği her yerde kan ve göz yaşı bırakmıştır. Erkekler öldürülmüş, kadınlar ve çocuklar esir alınmış ve bunlar cariye ve köle olarak kullanılmışlardır. Bunlar orta çağda yaşanmış ve o çağın koşullarında normal görülmüş şeyler. Ama ben günümüzde bunu normal karşılayamıyorum.

Ve sonuç olarak İslamın geçim kaynağını hep ganimetler oluşturmuş. Çöl yaşamı onları bu yola götürmüş..
İslamın temelinde Arap milliyetçiliği vardır.Kabile halindeki Araplar İslam bayrağı altında bir devlet oluşturmuşlardır.Hz.Muhammed'den sonra gelenler de aynen bu yolu takip etmişlerdir. Aynı şekilde 70 yıl süren savaşlar sonucunda atalarımız da bu şekilde müslüman yapılmadılar  mı? Aşağıda bunun sonuçlarını yazdım.Bu bir barbarlık ve vahşet değil midir?

İnsanların ellerindeki değerli eşyalarını, mallarını, mülklerini gasp edip el koymak ve bunu bir geçim kaynağı haline getirmek hangi vicdana hangi insanlığa sığar. Birileri bana bunu açıklasın!...

Türklerin zorla müslümanlaştırılmaları sürecinin en önemli sonuçları :
1- 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.
2- 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.
3- Şehirler yağmalanmış , ganimet diye halkın herşeyi talan edilmiştir.
4- Tüm zenginlikler , tarihi eserler yokedilmiş , yakılmış , yıkılmıştır.
5- Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan "Talkan Katliamında" 40.000 Türkün kesilerek 24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır. (Tarihte örneği çok azdır.)
6- Aynı şekilde "Curcan Katliamında" da esir alınan 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkızıl olmuş, cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
7- "Teslim olursanız canınız bağışlanacak" sözü hiç bir zaman yerine getirilmemiş , "Şeriat söz tanımaz" denilerek kadın-erkek kılıçtan geçirilmiştir.
8- Araplar tarihte yaşadıkları bu en büyük yağma ve talandan çok büyük servet elde etmişlerdir.
9- Türkler böyle bir vahşet ve mezalimi Çinlilerden dahi görmemişlerdir.
10-Bu tarihi gerçek "islam etkilenmesin" düşüncesiyle gizlenmekte bahsedilmemekte. Türkçü siyasetçiler dahi konuyu geçiştirmektedir.Bundan da Araplar nasiplenmektedir...

Galiba celladına aşık olmak dedikleri de bu olsa gerek.Okuyan bir toplum olmadığımız için ne yazık ki cehalet prim yapmaktadır. Ama bilgi çağında yaşıyoruz. Okuyan,düşünen bir insan sorgulamak zorundadır. İnsanlar bilgiye ulaştıkça elbette benim gibi sorgulayacaklardır.

ÇÖL BEDEVİLERİ VE GANİMET için “0 yorum” bulunmaktadır.