Evren'in yaşı, Büyük Patlama'dan (Big Bang) günümüze dek geçen zamandır. Şu anki teori ve gözlemler, evrenin yaşının 13,5 ile 14 milyar arası olduğunu önermektedir. Aralarında milyonlarca ışık yılı mesafe bulunan yüz milyarlarca galaksiyle dolu akıl almaz bir evren var.
İşte bu evrende bir kum tanesi gibi bir galaksi var. "Samanyolu Galaksisi". Dünyamızın da içinde bulunduğu Güneş sistemini de içine alan gök ada. Bu galaksi gözlemlenebilir evrendeki milyarlarca gök adadan sadece bir tanesidir. Bu galaksinin keşfi yaklaşık 2.500 yıl öncesine dayanmaktadır. Bizler yaklaşık 400 milyar yıldız ve bir o kadarda gezegenden oluşan bu galaksinin ücra bir köşesinde yer alan ufacık mavi bir gezegende yaşıyoruz.
Dünya dediğimiz işte bu gezegen. Jeologların edindiği kapsamlı ve geniş bilimsel kanıtlara dayanarak, Dünya'nın yaşının yaklaşık 4,5 milyar yıl olduğuna karar verilmiştir. Yine bilime göre çok hücreli yaşam ise 2.1 milyar yıl öncesine uzanıyor. Bu sınırsız devasa boyuttaki uzayda yer alan başka gezegenlerde hayat var mı yok mu bilinmiyor. Bildiğimiz tek şey ise bize yakın olan gezegenlerde hayatın olmadığıdır.
Evren biz insanlar için yaratıldı, mükemmel ve kusursuz bir tasarım söz konusu diyenler var. Ben bu düşünceye katılmıyorum. Milyarlarca gezegen ve yıldız var. Bildiğimiz tek şey ise bu gezegenlerden sadece Dünya'da canlı yaşamının olduğudur. Üstelik bu canlı yaşamının da bir gün sona ereceği gerçeği var. Neresi mükemmel bunun?
Biyolojik tasarım için de aynı şeyi diyenler var. Biyolojik tasarım için dünya çapındaki evrimcimiz Prof.Dr.Ali Demirsoy bakın ne diyor:
"Biyolojik sistemlerin çok akılsızca tasarlandığını vurgulamak istiyorum ve soruyorum: Nasıl bir tasarım olmasaydı normal veya akılsız tasarım olacaktı? İnsan çok akıllı bir tasarım ürünü değil. Bu gün genetik olarak ismi konmuş 9.000 çeşit hastalık var. Bir fabrika düşünün ki 9.000 çeşit hatayla üretim yapıyor.Bunun yanı sıra prostat, apandisit, yirmilik diş gibi bazı yanlış oturtmalar var. Sonra erkekler neden sünnetli doğmuyor? 2.000 yıldan beri en az 10 milyon çocuğun enfeksiyon yüzünden öldüğünü söyleyebiliriz. Tanrısal bir tasarım, sünnetli dünyaya getirerek bu kadar suçsuz insanın ölmesini önleyebilirdi. Başka bir örnek de kaslarımız. Boyları kemiklerimizin boyuna uygun olmadığı için vucudunmuzda ağrılar oluyor. Herşeyi bir yana bırakın doktorluk diye bir meslek var. Doktorluk, hasarlı tasarımı ortadan kaldırma mesleğidir."
Yani sanıldığı gibi ne mükemmel evren tasarımı var ne de mükemmel bir biyolojik tasarım var. Öleceğini bilen tek canlı insandır. Ve sonuç olarak ölüyor. Onu tanıyan son kişi öldüğünde ise hiç yaşamamış oluyor. Canlı yaşamı başladığından beri 110 milyar insanın öldüğü varsayılmakta. Hele insanın insana yaptığını hayvan bile yapmıyor. Bu mu mükemmel tasarım oluyor?
Ve şunu önemle belirtmek istiyorum. Yeryüzünde kendi doğasına yabancı tek canlı türü insandır. Nerde ipe sapa gelmez şeyler varsa hep onların peşinden gidiyor. Eğer özüne dönse ne ezen ne de ezilen olurdu. insanlar açlıktan ölmezdi. Dünyada adalet olurdu.
Şunu belleğinize not etmenizi istiyorum. "Yeryüzünde ne yazıldı ise insan yazdı, ne söylendi ise insan söyledi." İnsanın ise çıkarını düşünen bir hayvan olduğunu asla unutmayın. Yazılan ve söylenen her şeye kolayca inanmayın. Akıl ve mantık süzgecinden geçirin. Böyle yaparsanız kendiniz olursunuz.
EVREN,DÜNYA VE İNSAN için “0 yorum” bulunmaktadır.