DİN VE BİLİM

Din, genellikle doğaüstü, kutsal ve ahlaki ögeler taşıyan; çeşitli uygulama ve kurumlara sahip inançlar bütününe verilen addır. Bilim ise evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgidir. Biri doğa üstüdür. Diğeri doğayla iç içedir. Biri inanca dayanıyor, diğeri de gerçeğe dayanıyor.

Dini de bilim de evrensel bir gerçek olarak görmekteyim. Din insanlar için bir gereksinimdir. Kimi insanlar dinsiz yapamaz. Çaresiz kaldıkları zaman tutunacak bir dal ararlar. Kimi insanlar da bilimi temel alır. Onun yol göstericiliğini temel alırlar. İkisine de saygı duymak gerekir. Karşı çıktığım husus ise din ile bilimi bağdaştırmaya çalışmaktır. Çünkü ikisi farklı şeylerdir. Biri maddeyi temel alıyor ve nesneldir. Biri de maneviyatı temel alıyor ve özneldir. Yani biri somuttur. Diğeri soyuttur. Biri kanıta dayanarak hareket ediyor diğeri de kanıta gerek duymadan hareket ediyor. Üstelik bunları da değişmez kurallar olarak ileri sürüyor. Bu kurallara inanmak zorunluluğu vardır. Bunları sorgulama hakkı sana tanınmamıştır. Ama bilimde böyle mi? Bilimde merak ve şüphe vardır. Bu temelde bilgiye yaklaşır. Araştırma, gözlem, deneyden sonra o bilgiye ulaşır ve bu temelde o bilgiye inanılır. Bu bilgiyi de yasa ve teori olarak insanlara sunar.

Din diyor ki dünya Allah tarafından altı günde yaratılmıştır. Yine din diyor ki insan çamurdan yaratılmıştır vb...  Ama bilim böyle düşünmez. Akıl ve mantık yürütür. Neden-sonuç ilişkisi kurar. Araştırma, inceleme, gözlem ve deney yapar. Tüm bunlardan hareketle var olan bilinmeyene ulaşmaya çalışır. Bing bang (büyük patlama), evrim gibi teoriler işte bu anlayışın ürünüdür. Dünyanın yuvarlaklığı ve dönüyor oluşu bu çabanın sonucudur. Şunu artık her kes kabullenmeli ki din bilimin ilgi alanı değildir. Bilim Tanrıyla uğraşmaz. Bilim kendi işine bakar.

İnsan yaşamında dinin de bilimin de önemli bir yeri olmuştur. Bir kısmı dini hakim kılmaya çalışmış. Bir kısmı insan aklını yani bilimi hakim kılmaya çalışmış. Sonunda dinin ikinci plana alındığı ülkelerde görüyoruz ki kalkınma ve ilerleme sağlanmış. Dinin hakim olduğu ülkelerde ise geri kalmışlık ve cehalet söz konusu olmuş. Bir virüs hayatı yaşanmaz hale getirdi. Eve kapanmak zorunda kaldık. Hepimiz dört gözle bulunacak aşıyı bekliyoruz. Dinlerin tapınakları boş kaldı. Yaptıkları tek şey duaya sarılmak oldu. Şunu herkes bilmelidir ki çalışan iki el dua eden binlerce elden üstündür. İşte o çalışan el bilimdir. Sen yine inancını yaşa. Bilim inancın önünde engel değil. Bu örnekler bilimin daha önemli olduğunu kanıtlamıştır.

Bilimin hareket noktası evreni kavrayıp bilinmezleri çözüp insanın hizmetine sunması değil midir? Doğanın bizi yok etmeye çalışmasına karşı insanın ayakta kalma mücadelesi değil midir? İnsanın insanca yaşaması mücadelesi değil midir? Günlük yaşamınızda kullandığınız a dan z ye tüm eşyalar ve insan ömrünü uzatan tüm buluşlar bilimin eseridir. Hastalandığında hemen doktora koşuyorsun. Bilgi çağının teknolojik her türlü buluşundan faydalanıyorsun. Telefon, bilgisayar, araba vb. kullanıyorsun. Tabi ki kullanacaksın. Hakkındır. Ama kalkıp da inancını bilimin üstünde tutarsan ve bilimi görmezlikten gelirsen bu bir çelişkidir.

Ben bu dünyada insan olarak özgür ve mutlu bir şekilde yaşamak istiyorum. Tüm insanların da buna hakkı olduğunu düşünüyorum. Kendime bilimi rehber edindim. Kendime inanıyorum. Bu beni mutlu ediyor. Seni din mutlu ediyorsa buna saygı duyarım. Sen Tanrı için yapıyorsun ben ise insani sorumluluğumun gereğini yapıyorum. Yapılacak tek şey birbirimize saygı duymak. Sen inanırsın. Ben inanmam. Sen kendinden sorumlusun ben de kendimden sorumluyum. Yaşadığımız yerde barış, huzur ve mutluluk istiyorsak birbirimize saygı duymak zorundayız. Bunu bize sağlayacak olan ne biliyor musun? Laiklik! Kalkınmış ülkelerde bu husus laiklik sayesinde sağlanmıştır. Kimse kimsenin düşüncesine, inancına karışmıyor. En güzeli de bu değil mi?

Ben insanlık olarak kurtuluşumuzun akıl ve bilimden geçtiğine inanıyorum. Akıl ve bilimde insanın kendine güvenini görüyorum. İyi ki bilim var diyorum. Onun içindir ki Atatürk'ün de dediği gibi:
"Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir."