Dünyada Müslümanların çoğunlukta olduğu yaklaşık 50 ülke vardır. Dünyadaki Müslüman sayısı ise 1.5 milyar olduğu var sayılmaktadır. Bu Müslüman ülkelerin içerisinde Anayasasına laikliği koyan tek ülke Türkiye Cumhuriyetidir. Bizim dışımızda hiçbir Müslüman ülke kendini laik olarak tanımlamaz.
Günümüzde İslam ülkelerine baktığımızda içlerinde tek bir çağdaş, uygar ülke örneği vermek mümkün değildir. Yaşadığımız bu bilgi çağında halen o ülkeler dinle yönetiliyorsa elbette geri kalmaları da doğaldır. Başka bir neden aramaya da gerek yoktur. Çünkü dinle yönetilip çağdaş uygar olmuş bir ülke örneği veremezsiniz. Hepsinde okuma yazma oranı düşüktür. Hepsi çağı yakalayamamış ve geri kalmış ülkelerdir. Çoğunda mezhep çatışmaları vardır. Eğer biz bu gün çağdaş ve uygar ülkeler arasında yer alıyorsak ve mezhep çatışmaları yaşamıyorsak bunu Atatürk'e borçluyuz.
Atatürk der ki: "Uygarlık öyle güçlü bir ışıktır ki ona ilgisiz kalanları yakıp, yok eder." İşte İslam ülkelerinin içinde bulunduğu durumu özetleyen özlü bir söz. Siz uygarlığa ilgisiz kalırsanız geri kalmaya mahkumsunuz.
İslam'ı ortaya çıktığı dönemin koşullarında elbette anlıyorum. Elbette o dönemin koşullarında devrimciydi. Söz konusu olan orta çağın karanlık dönemiydi. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyen, yoksullara fitre ve zekatla destek olan, evliliğe sınır getiren, sömürüye karşı çıkıp faiz haramdır diyen, kısmi de olsa köleliğe karşı çıkan, insanları kötü alışkanlıklardan kurtarmaya çalışan bir din elbette devrimcidir. Buna saygı duyarım.
Olguları değerlendirirken dönemin koşullarını göz önüne almak gerekiyor. Çünkü hiç bir şey durağan değildir. Her şey hareket halindedir. Dolayısıyla o dönemin koşullarında vuku bulmuş bir dini günümüze uyarlamak mümkün değildir. İşte bunu yaparsanız geri kalmaya mahkumsunuz. Malesef İslam ülkelerinin içinde bulunduğu bu geriliğin nedeni bu anlayıştır. Günümüz bilgi çağında ülkenizi dinle yönetirseniz çağdaş, uygar bir ülke olmanız mümkün değildir. İslam ülkelerinin bu gerçeği görmelerinde yarar var diye düşünüyorum.
İslama göre ülke şeriatla yönetilir. Bu yönetim teokratik bir yönetimdir. Tek tip insan vardır. İslama göre erkek kadından üstündür. İslama göre çok eşlilik vardır. İslam göre kadın kapanmak zorundadır. İslama göre miras konusunda erkek üstün tutulur. İslama göre faiz haramdır. İçki, domuz eti haramdır. İslama göre işlenen suçlarda kırbaç, sopa, el ve kol kesme vardır. Recm cezası vardır. Günümüz koşullarında bunları uygulamak mümkün değildir ve ülkelerin dinle yönetilmesine izin vermez. Günümüz koşullarında insan hakları vardır. İşkence bir insanlık suçu olarak görülmektedir. Ekonomiler faiz üzerine kuruludur. Kişinin özgürlüğüne önem verilir. Başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde herkesin dilediği gibi yaşama hakkı vardır.
Gerçek İslam bu değildir diyenleriniz olacaktır. Bunu diyenlerin İslam hakkında yeterli bilgilerinin olmadığını düşünmekteyim. Bu gün Müslüman ülkelerinde uygulanan İslam gerçek İslamdır. Bu din Kuran, sünnet, icma ve kıyas temelinde uygulanmaktadır. Bunun adı da şeriattır. Hepsi şeriatla yönetilmektedir. İşte buna "Siyasal İslam" denilmektedir. İslam bu değil dedikleri de "Emevi İslam"ı değil "Anadolu İslamı"dır. Bu anlayışta din vicdanlarda yaşatılır. Ne siyasete ne ticarete alet edilir.
İslam ülkeleri gerçeği ortadayken bizi de o ülkelere benzetmeye çalışıyorlar. Kimler mi? Emperyalistler ve ülkemizdeki işbirlikçi din tacirleri. Ne diyorlar? Dindar bir nesil ve dindar bir toplum. Bunu niye mi istiyorlar? Çünkü dindar toplumlarda sömürü rahatça yapıldığı için. O toplum dinle uyuşturulur. Her şey Allah'a havale edilir. İnsanları kadercidir. Onlar için bu dünya değil öbür dünya önemlidir. Böyle olunca da sömürü sorunsuz ve rahat bir şekilde yapılmaktadır.
Kendileri için nedense bir din devleti düşünmezler. Kendilerine demokrasi. Bize de ılımlı İslam modeli. Bırakın din vicdanlarda kalsın. Allah ile kul arasında kalsın. İsteyen istediği gibi yaşasın ve ibadet etsin. İşte bunu sağlayan tek güç de laikliktir. Toplumda huzur ve barış ancak bu yolla temin edilir. Başka türlü temin etmek mümkün değildir.
Biz onlara değil, onlar bize benzesin. Yolumuz çağdaş, uygarlık yoludur. Atatürk gibi bir liderimizle gurur duyalım. Onun bize emanet ettiği "Laik ve Demokratik Cumhuriyetimize" sahip çıkalım.
İSLAM ÜLKELERİ GERÇEĞİ için “0 yorum” bulunmaktadır.